Gerekçeli Karar Çıktıktan Sonra Ne Olur? Edebiyatın Gözünden Bir İnceleme Bir edebiyatçı olarak, kelimelerin gücü üzerinde düşündüğümde, her bir kelimenin, her bir cümlenin ne denli dönüştürücü bir etkisi olduğunu fark ediyorum. Kelimeler, yalnızca bilgi taşımakla kalmaz, aynı zamanda dünyayı şekillendirir, toplumsal yapıları dönüştürür ve duygusal dünyamıza nüfuz eder. Aynı şekilde, gerekçeli kararlar da sadece bir yargı sürecinin sonunda ortaya çıkan soğuk bir metin değildir; o, içinde bir toplumun, bir kültürün, bir ideolojinin izlerini taşıyan, bazen belirleyici, bazen ise şüpheli bir anlatıdır. Gerekçeli karar, tıpkı bir romanın sonundaki çözüm gibi, olayların nasıl sonuçlandığını, hangi sebeplerle bu sonuca varıldığını ve bu sonucun…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hamsin Kış Nedir? Bilimin Gözünden Gizemli Soğukların Hikayesi Soğuk bir kış sabahı dışarı çıktığınızda, hava bir anda daha sert, rüzgâr daha keskin hissedildiyse, büyük ihtimalle “Hamsin kışı” ile karşı karşıyasınızdır. Peki bu gizemli dönem tam olarak nedir? Neden bazı yıllarda daha belirgin, bazı yıllarda ise neredeyse fark edilmez olur? Bilimin merceğinden bu doğa olayına birlikte bakalım. Hamsin Kışı: Gelenekten Bilime Uzanan Bir Kavram “Hamsin” kelimesi Arapça kökenlidir ve “elli” anlamına gelir. Halk arasında “Hamsin kışı”, kışın son döneminde — genellikle Şubat sonu ile Nisan başı arasında — görülen sert soğukların adıdır. Bu dönemde hava birden soğur, rüzgârlar şiddetlenir, hatta bazen…
Yorum BırakEn Çok Gol Atan Futbolcu: Sayılar mı, Anlam mı? Felsefenin kadim soruları arasında, “gerçeklik” ile “hakikat” arasındaki ince çizgi daima tartışılır. Bir futbol sahasında ise bu tartışma, en çok gol atan futbolcu kim sorusunda vücut bulur. Çünkü burada yalnızca istatistiklerin çıplak gerçeği değil; etik, epistemoloji ve ontoloji boyutlarıyla sorgulanması gereken çok daha derin meseleler vardır. Peki, gol atmak sadece bir sayının ötesinde neyi temsil eder? Epistemoloji: Bilgi ve İstatistiğin Doğruluğu “En çok gol atan futbolcu kim?” sorusu epistemolojik açıdan ele alındığında, bilgiyi elde etmenin güvenilirliği gündeme gelir. FIFA’nın resmi kayıtları mı, yerel federasyonların tuttuğu sayılar mı, yoksa dostluk maçlarında atılan…
Yorum BırakCool Havalı mı? Bir Hikâyenin İçinden Bakış Bir akşamüstü, eski bir kafede otururken dostlarımla başlayan o sohbet hâlâ aklımda. Konu dönüp dolaşıp “cool olmak” meselesine geldi. Kimine göre cool, havalı görünmekti; kimine göre ise mesafeli durmak. Ama birimizin anlattığı hikâye hepimizi düşündürdü. İşte size o hikâye… Bir Karakter, İki Farklı Dünya Emre, hayatı planlı ve çözüm odaklı yaşayan bir adamdı. İş yerinde sorun çıktığında hemen stratejik hamleler yapar, tabiri caizse satranç tahtasını kafasında kurardı. Arkadaş grubunda da hep “mantıklı olanı” söyleyen kişiydi. Onun gözünde cool olmak, kontrolü elden bırakmamak demekti. Ayşe ise bambaşkaydı. İnsanlarla bağ kurmayı, onları dinlemeyi, hisleriyle hareket…
Yorum BırakAltınkum Paralı mı? İnsan Davranışları Üzerine Psikolojik Bir Analiz Bir Psikoloğun Gözünden: Denizin Kenarında İnsan Zihnini Okumak Bazen bir sahile gideriz ve aslında bir denizi değil, kendimizi seyrederiz. Kumun sıcaklığı, suyun serinliği ve çevremizdeki kalabalık, iç dünyamızın aynaları haline gelir. Ben bir psikoloğum; insan davranışlarını, seçimlerini ve duygularını anlamaya çalışıyorum. Bu yüzden “Altınkum paralı mı?” gibi basit görünen bir sorunun bile zihinsel, duygusal ve toplumsal katmanları olduğunu biliyorum. Bu soru, sadece bir sahil erişim ücretiyle ilgili değildir. Aynı zamanda, “erişim”, “ait olma”, “değer verme” ve “paylaşma” kavramlarını nasıl algıladığımızla ilgilidir. Altınkum — adı bile insanın zihninde lüks, parlaklık ve sıcaklık…
Yorum BırakGörgü’nün Kökü Nedir? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Hepimiz toplumda kabul görmüş belirli davranış biçimlerine, kurallara ve etik anlayışlarına göre yaşarız. Görgü, bu kurallara uygun hareket etmeyi, başkalarına saygı göstermeyi ve toplumsal ilişkileri düzgün bir şekilde sürdürmeyi ifade eder. Ancak bu kavramın kökeni ve toplumlar üzerindeki etkisi hakkında düşündüğümüzde, aslında çok daha derin bir anlam taşıyor. Görgü, yalnızca bir davranış biçimi değil, kültürden kültüre değişen, zamanla evrilen bir değerler bütünü. Gelin, bu kavramın tarihsel ve kültürel kökenlerini, küresel ve yerel düzeyde nasıl algılandığını keşfedelim. Görgü’nün Kökeni ve Anlamı Görgü kelimesi, Türkçeye Arapçadan geçmiş bir sözcüktür. Arapçada “görgü” kelimesi “görmek”…
Yorum BırakAnımsatıcı Ne İşe Yarar? Bir Unutulmaz Yardımcı Hepimiz yoğun bir hayat temposunun içinde kayboluyoruz; bir toplantıdan diğerine geçerken, yapılacaklar listemiz uzadıkça uzuyor. Her şeyin bir anda üstümüze yığıldığı, dikkatimizin dağılması anlarında, anımsatıcılar hayat kurtarıcı bir araç haline geliyor. Peki, anımsatıcılar gerçekten ne işe yarar? Biraz derinleşmek ve bu küçük ama güçlü araçların hayatımızdaki rolünü keşfetmek için gelin birlikte bir yolculuğa çıkalım. Günümüzün Anımsatıcıları: Zihninizi Hafifletin Her gün sayısız bilgiyle bombardıman oluyoruz; iş, okul, aile ve arkadaşlar… Bu kalabalıkta önemli görevleri unutmamak neredeyse imkansız hale gelebilir. İşte bu noktada devreye anımsatıcılar giriyor. Anımsatıcılar, hafızamıza yardımcı olan, küçük hatırlatıcı araçlardır. Cep telefonlarımızdaki…
Yorum BırakTCK 204/1 Uzlaşmaya Tabi mi? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin gücü, insanlık tarihinin en eski dönemlerinden itibaren kendini hissettiren bir olgudur. Her kelime bir kapı aralar, her anlatı bir evren yaratır. Bir kelimenin belirlediği yön, bir olayın veya karakterin kaderini bile değiştirebilir. Edebiyat, bu gücü hem ifade etme hem de dönüştürme anlamında eşsiz bir araçtır. Tıpkı yazılmış bir metnin karakteri nasıl dönüştürebileceği gibi, bir hukuk maddesinin de toplumsal yapıyı, bireysel hakları nasıl şekillendirdiği önemlidir. Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinin birinci fıkrasındaki “uzlaşma” kavramı, bu gücü ve dönüştürücü etkisini farklı açılardan ele almayı gerektiriyor. TCK 204/1’in Hukuki Temelleri ve Edebiyatın Yansıması…
Yorum BırakKuşlar Kaç Yaşına Kadar Yaşar? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak dünyayı anlamaya çalışırken, kültürlerin ve toplulukların her biriyle ilgili benzersiz bir keşif yolculuğuna çıkmak bana her zaman ilham vermiştir. Her toplum, kendi yaşam biçimi ve anlayışı çerçevesinde doğa ile ilişkisini şekillendirirken, bazen sıradan bir kuş, insan toplumları için derin bir anlam taşır. Kuşların yaşam süreleri, insanlar tarafından sembolik bir şekilde kabul edilip benimsenmiş, pek çok kültürel bağlamda da önemli bir yer edinmiştir. Fakat bir kuşun yaşam süresi yalnızca biyolojik bir gerçeklik değil; aynı zamanda kültürlerarası bir yansıma, ritüel ve sembollerin şekillendiği bir olgudur. Antropolojik bir perspektiften bakıldığında, kuşların yaşam…
Yorum BırakEdebiyatta Hatime Ne Demek? Bir Hikâyenin Sonu, Bir Başlangıcın İfadesi Bazen bir hikâye biter ve içinde o kadar derin izler bırakır ki, o son cümleye ne kadar anlam yükleseniz, yine de eksik kalır. Birçok insan “hikâyenin sonu” dediğinde, her şeyin tamamlanmış olduğu düşüncesine kapılır. Ancak edebiyatın dilinde bir son, bazen yeni bir anlamın, bir ruhun doğuşunu simgeler. İşte bu noktada, hatime devreye girer. Hatime, aslında yalnızca bir son değil, bir anlamın yoğunlaştığı, her şeyin özünün anlatıldığı yerdir. Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum. Hikâyenin kahramanları, birbirlerinden tamamen farklı iki insan. Birinin dünyası çözüm odaklı, diğerinin dünyası ise ilişki odaklı. Bir…
Yorum Bırak