“Kan Değeri Kaça Düşerse Tehlikeli Olur?” Tek Bir Sayıya Sığdırılamayacak Kadar Ciddi Bir Soru Kan değerini tek bir “sihirli” rakama indirgemek—ve o rakamın altını “tehlikeli” diye etiketlemek—kolay, ama hatalı. Çünkü “kan değeri” denirken çoğu kişi aslında hemoglobini (Hb) kastediyor; oysa tehlike, yalnızca sayının kaç olduğuyla değil, kime ait olduğuyla, ne kadar hızlı düştüğüyle ve neye eşlik ettiğine göre değişir. Yine de sosyal medyada “12’nin altı alarm!”, “8’in altı ölümcül!” gibi iddialar dolaşıyor. Peki gerçek ne? Bu yazı, konunun basite indirgenmesine itiraz edenlerin meydan okuması: Tek rakamlı cevaplar yerine kanıtı ve bağlamı konuşalım. Önce Temel: “Normal” ve “Anemi” Eşiği Kime Göre?…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Talep Ederim Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektifle İnceleme Kültürlerin Derinliklerine Yolculuk: Dilin Gücü ve Anlamı Bir antropolog olarak, farklı kültürlerin anlam dünyalarını keşfetmek, dilin ve sembollerin toplumlar üzerindeki etkisini anlamak bana her zaman büyüleyici gelmiştir. Çünkü dil, sadece iletişim aracı olmanın çok ötesindedir. Her bir kelime, bir kültürün köklerinden beslenen, kimlikleri, ritüelleri ve topluluk yapılarıyla şekillenen derin anlamlar taşır. Bugün, “talep ederim” ifadesi üzerinden, dilin ve kültürün birbirine nasıl sıkı sıkıya bağlı olduğunu, aynı zamanda toplumsal ilişkilerde nasıl bir rol oynadığını keşfedeceğiz. “Talep ederim” ifadesi, Türkçede genellikle bir şeyin istenmesi veya alınması gerektiğini belirtmek için kullanılan bir kalıptır. Ancak, bu…
Yorum BırakBilimin sade bir gerçeği vardır: merak ettiğin şeyi anlamaya başladığın anda, artık öğrenmeye değil, keşfetmeye başlamışsındır. Bugün seni böyle bir keşfe davet ediyorum: “Kamu görevlisi nasıl olunur?” sorusuna, bilimsel ama herkesin anlayabileceği bir pencereden bakalım. Kamu görevlisi olmak, sadece bir iş seçimi değil, topluma hizmet etme bilincinin de göstergesidir. Fakat bu yola giden süreç, hem psikolojik hem de sosyolojik olarak ilgi çekici bir yapıya sahiptir. Peki, bu süreci anlamak için bilim bize ne söylüyor? Kamu Hizmeti: Toplumsal Bir Fenomen Sosyolojiye göre kamu hizmeti, bireyin toplumla kurduğu en güçlü ilişkilerden biridir. Araştırmalar, kamuda görev yapan bireylerin büyük kısmının “toplumsal fayda” motivasyonuyla…
Yorum BırakGökyüzünün Pasaportu: Pilotlar Hangi Pasaportu Kullanır? Gökyüzü, insanlık tarihi boyunca özgürlüğün, keşfin ve sınırsızlığın simgesi olmuştur. Bu sınırsızlık duygusunun en yakın tanıkları ise kuşkusuz pilotlardır. Fakat ilginç bir paradoks vardır: Sınırsız gibi görünen gökyüzü bile belirli kurallar, sınırlar ve belgelerle çevrilidir. İşte bu noktada, sıkça merak edilen bir soru ortaya çıkar: “Pilotlar hangi pasaportu kullanır?” Tarihsel Arka Plan: Gökyüzüne Açılan İlk Kimlikler Havacılık tarihi 20. yüzyılın başlarına kadar uzanır. İlk pilotlar, ülkeler arası uçuşlar yapmaya başladıklarında diplomatik bir boşluk doğdu. 1920’li yıllarda, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) kurulmadan önce pilotların uluslararası seyahatlerinde hangi belgeyi kullanacakları net değildi. Bu durum, uluslararası…
Yorum BırakMey Ne Anlama Gelir? Bir Kelimenin Tarih, Müzik ve Edebiyattaki Yolculuğu Kısa Tanım: Birden Fazla Anlamın Kesişimi Mey Türkçede iki temel anlam taşır: İlki, Türk halk müziğinde kullanılan, yassı kamışlı bir üflemeli çalgının adıdır; ikincisi ise Osmanlıca/Türkçede “şarap” için kullanılan eski bir sözcüktür. Resmî sözlük kullanımında her iki anlam da yer alır. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Tarihsel Arka Plan: Kamıştan Nefese, Divan’dan Mazmuna Enstrüman olarak mey Anadolu, Kafkasya ve İran havzasında akraba çalgılarla birlikte görülen mey, geniş kamışı ve mat, içli tınısıyla tanınır. Organolojik literatür, Türkiye’deki mey, Azerbaycan’daki balaban ve Ermenistan’daki duduk arasında yapı ve icra bakımından yakınlık bulunduğunu; bölgesel adlandırmalar ve bazı…
Yorum BırakMetin Levi Kim? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Günümüz siyasetini anlamak, sadece bireylerin davranışlarını değil, aynı zamanda daha geniş toplumsal yapıların, ideolojilerin ve güç ilişkilerinin nasıl şekillendiğini de çözmeyi gerektirir. Siyaset biliminin temel sorularından biri, gücün nasıl dağıldığı, kimlerin bu gücü elinde bulundurduğu ve bu gücün toplumsal düzeni nasıl şekillendirdiğidir. Bir siyaset bilimci, güç ve iktidar ilişkilerini analiz ederken, bu yapıları sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal olarak nasıl işlediğini de sorgular. Bu yazıda, Metin Levi’nin kim olduğu sorusunu, sadece biyografik bir soru olarak değil, onun toplumdaki rolü ve iktidar ilişkileriyle nasıl şekillenen…
Yorum BırakGüllacı İlk Kim Buldu? Tarihsel Bir Yolculuk Geçmişi anlamak, sadece geçmişte olanı değil, o geçmişin günümüze nasıl şekil verdiğini görmekle mümkündür. Tarih, zamanla yok olmuş veya dönüşüm geçirmiş olayların, kültürlerin ve geleneklerin izlerini sürmekten ibarettir. Bu izler, günümüzle olan bağlantılarımızı anlamamıza yardımcı olur. Bugün, geleneğimizin bir parçası haline gelmiş, özellikle Ramazan ayında sıkça tüketilen bir tatlı olan güllaç üzerine düşündüğümüzde, bu tatlının kökenleri ve ilk ortaya çıkışı hakkında neler biliyoruz? Hangi kırılma noktaları, bu tatlının bugün bildiğimiz halini almasına yol açtı? Güllacın Kökenlerine Yolculuk Güllaç, bir bakıma Osmanlı İmparatorluğu’nun mutfak kültürünün bir parçasıdır. Ancak, bu tatlının tam olarak kim tarafından…
Yorum BırakGüdük Bölgesi Nedir? İnsan Bilincinin Sınırında Bir Düşünsel Alan Bir filozofun bakışı, dünyanın yalnızca görünen yüzüne değil, görünmeyen anlam katmanlarına da uzanır. Güdük bölgesi dediğimizde, akla yalnızca fiziksel bir eksiklik değil, insanın bilgi, değer ve varlık anlayışındaki eksiltilmiş alanlar da gelir. Bu kavram, hem coğrafi hem de metaforik bir derinlik taşır: tam olamayan, yarım kalmış, sürekliliğini yitirmiş bir alan… Felsefi olarak, güdük bölge insanın düşünsel haritasında bir boşluk değil, bir ihtimal alanıdır. Ontolojik Bir Bakış: Varlığın Eksik Alanı Ontoloji, yani varlık felsefesi açısından güdük bölge, “olan ile olması gereken” arasındaki gerilimdir. Her varlık, kendi bütünlüğünü arar; ancak kimi zaman bu…
Yorum BırakBanka Hesabı Kapatabilir mi? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir İnceleme Hayatın hızla dijitalleştiği bir çağda, banka hesabı neredeyse kimliğimizin bir parçası haline geldi. Maaşımız oraya yatar, faturalarımız oradan ödenir, alışverişlerimizi onun üzerinden yaparız. Peki hiç düşündünüz mü, bir gün banka sizin hesabınızı kapatabilir mi? Ve daha önemlisi, bu kararın arkasında yatan nedenler dünyada ve Türkiye’de nasıl farklılık gösteriyor? Gelin, bu soruyu hem küresel hem de yerel merceklerden birlikte irdeleyelim. Kısa Yanıt: Evet, bankalar belirli koşullar altında hesabınızı kapatabilir. Ancak bunun hem hukuki dayanakları hem de uygulama biçimleri ülkelere, bankalara ve hatta bireysel davranışlarınıza göre değişir. Küresel Perspektif: Bankalar Hesapları…
Yorum BırakHanım Efendi Bitişik mi? Dilde Saygının, Toplumda Eşitliğin İzinde Bir Bakış Bazı kelimeler yalnızca yazım kuralıyla değil, taşıdıkları anlamla da toplumu şekillendirir. “Hanım efendi” ifadesi de bu kelimelerden biridir. Günlük konuşmalarda sıklıkla kullanılır; kimi zaman bir nezaket göstergesi, kimi zaman bir hitap biçimi olarak yer alır. Ama şu soru hem dilbilimsel hem de toplumsal açıdan düşündürücüdür: “Hanım efendi bitişik mi, ayrı mı?” Bu soru yalnızca yazım kuralına değil, toplumsal cinsiyet rollerine, saygı anlayışımıza ve dilin gücüne dair bir kapı aralar. Dilde Saygı, Toplumda Kalıp: “Hanım” ve “Efendi”nin Hikayesi Türk Dil Kurumu’na göre “hanımefendi” kelimesi bitişik yazılır. Yani doğru kullanım “Hanımefendi”…
Yorum Bırak